Abdullahbey47.tr.gg
Herkese Selamlar Saygılar

Kız İsimleri

A Harfi

  • Açangül: Açılan gül çiçeği.

  • Açelya: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki.

  • Açılay: Ay'ın şekilleri, yansıması.

  • Adal: Ün kazan.

  • Afet: Ortalığı birbirine katacak kadar güzel kadın.

  • Afife: Namuslu, namusuna çok düşkün olan.

  • Afitap: 1.Güneş. 2. Çok güzel, parlak yüzlü kadın.

  • Ağça: Temiz, saf.

  • Ahenk: Uyum

  • Ahsen: Çok güzel, olağanüstü güzel.

  • Ahu: Ceylan, karaca 2.Çok güzel,ince,zarif kadın.

  • Ahueda: Nazlı güzel.

  • Ahuela: AHUELA:Çok güzel gözlü.

  • Ahugül: Çok güzel.

  • Ahugüzar: Becerikli güzel.

  • Ahunaz: Nazlı güzel,nazenin.

  • Ahunisa: Çok güzel kadın.

  • Ahunur: Göz kamaştıran güzelliğe sahip olan.

  • Ahuse: Coşkulu güzellik

  • Ahuşen: Güzel ve neşeli.

  • Ajda: Filiz,sürgün. Çok genç.

  • Ajlan: Hızlı, çabuk, telaşlı

  • Akasya: Güzel kokulu bir süs bitkisi.

  • Akel: Eli uğurlu anlamında.

  • Akgün: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı.

  • Aksev: Aydınlığı sev,ışık saç.

  • Aksu: Anadolu'da değişik boylarda bir çok akarsuyun adı.

  • Aktan: Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan.

  • Ala: Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş.

  • Alagül: Çok renkli gül.

  • Alçiçek: Kırmızı çiçek.

  • Alçin: Kızıl renkli küçük bir kuş.

  • Aleda: Nazlı, kaprisli

  • Alev: Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime.

  • Aleyna: Bizim üzerimize olsun.

  • Algin: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun.

  • Algül: Kırmızı gül. Gül kırmızısı.

  • Alim: Gözü gönlü çeken nitelik, çekicilik, gönül çelen güzellik, alben

  • Alkim: Gökkuşağı.

  • Alkız: Kırmızı yanaklı,sağlıklı kız.

  • Alpike: Kahraman kraliçe.

  • Altin: Yüksek değerli bir maden

  • Alya: Yüksek yer, yükseklik, gök.

  • Amine: Yüreğinde korku olmayan.

  • Andaç: Anılar, hatıralar

  • Anil: Başkaları tarafından sözün edilsin

  • Anka: Kaf Dağı'nda bulunduğu söylenen masal kuşu

  • Arın: Arı, katışıksız, temiz, kirden uzak

  • Arkın: Yavaş, ağır, sakin

  • Armağan: Hediye, ödül

  • Armina: Emine, korkusuz, yürekli

  • Arnisa: Çok namuslu kadın

  • Arsen: Kurtuluş, özgürlük

  • Arsu: Su kadar berrak

  • Arsun: Yüreğindeki temizliği yansıtan

  • Arya: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı

  • Arzu: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek

  • Arzucan: Candan isteyen.

  • Arzugül: İstenilen,beğenilen gül.

  • Arzum: İsteğim,dileğim,hevesim.

  • Arzunaz: Naz yapan,nazenin.

  • Asalbike: Gerçek hanım, gerçek güzel

  • Asel: Bal, Cennetteki dört sudan bir

  • Asena: Dişi kurt, güzel kız.

  • Aşkım: Sevdiğim,sevgilim.

  • Aşkın: Aşmış, ileri

  • Aslı: Temelli,köklü. Bir şeyin benzeri.

  • Aslıcan: Özü can gibi sevgili.

  • Aslıhan: Han soyundan gelen.

  • Aslım: Özü geçmişe ait.

  • Aslınaz: Nazlı olması geçmişinden gelen.

  • Aslınur: Nur saçan bir geçmişi olan.

  • Aslısu: Geçmişi su gibi berrak ve temiz olan.

  • Asu: Azgın, huysuz,isyan eden. Afacan.

  • Asude: Rahat, huzur içinde olan

  • Asuela: Ela gözlü yaramaz.

  • Asuman: Gökyüzü

  • Asya: Dünyanın en büyük kıtası

  • Ayben: Ben ayım anlamında

  • Aybeniz: Ay gibi parlak tenli,ay benizli.

  • Aybeniz: Ay gibi parlak tenli,ay benizli.

  • Aybike: Ay gibi güzel kız.

  • Aybirgen: Ay veren.

  • Ayça: Yay biçimindeki ay, Hilal.

  • Ayçağ: Ay gibi parlak çağ.

  • Aycan: Ay gibi sevilen,aydınlık can.

  • Ayçan: Ay gibi aydınlık kişi.

  • Ayçiçek: Gün çiçek

  • Ayda: Dere kıyılarında yetişen bir bitki.

  • Aydan: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel

  • Aydeniz: Hem ay, hem de deniz.

  • Aydonat: Işık donat, parlaklık donat anlamında.

  • Ayevi: Ay çevresinde oluşan ışık çemberi.

  • Aygen: Gönül arkadaşı.

  • Aygönül: Güzel gönüllü.

  • Aygün: Hem ay, hem gün.

  • Aykal: Ay gibi parlak ve ışıklı kal.

  • Aykız: Ay+Kız.

  • Ayla: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi.

  • Aylan: Ay gibi güzel değerlere sahip olan.

  • Aylin: AYLA ile aynı anlamdadır: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi.

  • Aynur: Ay ışığı.

  • Ayperi: Ay ve peri gibi çok güzel.

  • Aysar: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse.

  • Ayşe: Rahat ve huzur içinde yaşayan.

  • Ayşegül: Güller içinde mutlu yaşayan.

  • Aysel: Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan.

  • Aysema: Ay gibi parıldayan yüz.

  • Ayşen: Neşeli,gülen,aydınlık.

  • Ayşenur: Ayşe+Nur isimlerinden bir araya gelmiştir.

  • Ayseren: Güzelliğini gözler önüne seren.

  • Ayşıl: Ay ışığı.

  • Ayşim: Ayşin. Darlak ışık saçan.

  • Aysin: Sen aysın, ay kadar güzelsin.

  • Aysu: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak.

  • Aysun: Ay gibi ışıltılı ve güzel.

  • Ayten: Güzel bir tene sahip olan.

  • Aytu: Aya benzeyen tuğlu.

  • Azize: Saygın,sevgili,kutsal.

  • Azra: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız.

B Harfi

  • Bahar: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik,gençlik çağı.

  • Baha: Kıymet, değer, para.

  • Bala: Yavru çocuk.

  • Balca: Bal gibi, bala benzer.

  • Baler: Tatlı dilli, cana yakın.

  • Balın: Yar, sevgili.

  • Balkın: Pırıldayan, parlak.

  • Banu: Prenses; Hanımefendi. Yeni evli gelin.

  • Banuhan: Hatun hükümdar.

  • Başak: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı.

  • Bediz: Resim, tasvir, süs, bezek.

  • Begüm: Hanım; Kadın hükümdar.

  • Behin: İyinin iyisi.

  • Behiye: Güzel.

  • Belde: Memleket, şehir, kasaba.

  • Belemir: Peygamber çiçeği olarak biliniyor. Açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında.

  • Belen: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol.

  • Belfü: Kar tanesi.

  • Belgi: İşaret.

  • Belgin: Kesin ve eksiksiz belirlenen.

  • Belgün: Aydınlık gün.

  • Belin: Korku ile şaşkın şakın bakmak.

  • Beliz: İşaret, iz; alamet

  • Belkıs: Efsaneye göre Hz. Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı.

  • Belma: Uysal,sakin.

  • Belur: Billur,billurdan olan.

  • Benan: Parmak uçları.

  • Benay: Ben ayım, ay gibiyim.

  • Benek: Namuslu kadın.

  • Bengi: Ölümsüz, sonsuz.

  • Bengisu: Ölümsüzlük suyu.

  • Bengül: Gül gibi.

  • Beniz: Yüz.

  • Bennur: Işık saçan.

  • Bergüzar: Anılmak için verilen şey, andaç.

  • Beria: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili.

  • Beril: Zümrüt.

  • Berke: Zerdali, kayısı. Kamçı, değnek.

  • Berna: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı.

  • Berrak: Duru.

  • Berran: Keskin, kesici.

  • Berrin: Berin. En yüksek, en ulu anlamında.

  • Besime: Sevimli,güler yüzlü.

  • Besisu: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su.

  • Beste: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü.

  • Bestegül: Gül kadar güzel ve duygulu.

  • Bestenigar: Türk müziğinde bileşik bir makam.

  • Betül: BETİL. Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hz. Meryem ve Hz. Fatma`nın diğer isimleri

  • Beyza: Çok beyaz, lekesiz.

  • Bige: Evlenmemiş,çocuk doğurmamış olan. Sultan.

  • Bihter: Daha iyi, en iyi.

  • Bilcan: Bilgili dost.

  • Bilge: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi.

  • Bilget: Havadis, malumat.

  • Bilhan: Çok bilgili.

  • Billur: Pek duru, pürüzsüz

  • Bilnaz: Çok naz eden.

  • Bilnur: Bilge kişi.

  • Binay: Öylesine güzel ki bin ay eder.

  • Bingül: Gülü bol; Gül bahçesi

  • Binnaz: Çok nazlı,cilveli,kaprisli.

  • Binnur: Çok ışıklı, ışığı gür.

  • Biray: Ay gibi tek, eşsiz

  • Birbet: Yüzü benzersiz.

  • Birgen: Yalnız, yalnızlığa alışkın.

  • Birgül: Tek ve güzel bir gül.

  • Biricik: Bir tane, tek, emsalsiz.

  • Birsen: Yalnız sen.

  • Birsu: "Bir içim su" denilebilecek kadar güzel olan.

  • Büge: Bent, su benti.

  • Buket: Çiçek demeti.

  • Büküm: Bükme eylemi.

  • Burçak: Bir bitki.

  • Burçin: Dişi geyik.

  • Burcu: Güzel koku, ıtır.

  • Buse: Öpücük

  • Büşra: Müjde, sevinçli haber.

C Harfi

  • Canan: Gönülden sevilmiş, yar.

  • Canay: Ay gibi temiz.

  • Candan: İçten, gönülden.

  • Candaş: Candan, değerli dost.

  • Caneda: İçten, sevimli kişi.

  • Canel: İçten,candan uzatılan dostluk eli.

  • Canfeza: Müzikte bileşik bir makam

  • Cankız: Sevilen, sevimli, şirin kız

  • Cankut: Sevimli, cana yakın

  • Cansel: Hayat veren su.

  • Cansın: İçten, gönüldensin.

  • Cansu: Can suyu. Hayat veren su.

  • Cavidan: Sürekli,kalıcı olan,sonsuz.

  • Celile: Büyük, ulu.

  • Cemile: Hatır hoşluğu için yapılan hareket.

  • Cemre: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi.

  • Cennet: Çok güzel yer. İyilik yapanların,günahsızların öldükten sonra mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer.

  • Ceren: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan.

  • Cevher: Bir şeyin özü. Güç,enerji.

  • Cevza: İkizler burcunun eski adı.

  • Ceyda: İnce-uzun boyunlu ve güzel.

  • Ceylan: Süzgün ve tatlı bakışlı. Yapısı ince ve uyumlu olan. Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif, ince bacaklı memeli.

  • Cihanbanu: Dünya hükümdarı.

  • Cihannur: Alemi aydınlatan nurlu ışık.

  • Çağ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi.

  • Çağda: Yeni bir çağa adım atılmış

  • Çağın: Şimşek, yıldırım.

  • Çağla: Badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hal

  • Çağrı: Davet. Doğan kuşu. Mavi hareli göz.

  • Çevren: Gökyüzünün yerle bitişik gibi görünen kenarları, ufuk.

  • Çiçek: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü.

  • Çiğdem: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi.

  • Çilay: Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler.

  • Çilen: Hafif yağan yağmur, çisenti.

  • Çiler: Şarkılar söyleyen, şakıyan.

  • Çise: Çise(m). Hafif yağan yağmur(um)

  • Çisil: İnce ince yağan yağmur.

  • Çolpan: Çoban yıldızı.

D Harfi

  • Dalga: Hareketli su kütlesi; Denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi.

  • Damla: Çok küçük miktarda su. Çok az.

  • Defne: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki.

  • Demet: Çiçek bağlamı, deste

  • Demi: Kadife,şeftali gibi şeylerin üzerinde bulunan ince tüy.

  • Demre: Noel Baba'nın doğduğu sanılan tarihi yer.

  • Deniz: Yeryüzünün çoğunu örten engin su.

  • Deren: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren.

  • Derin: Sığ olmayan.

  • Deryanur: Bilgisiyle ışık saçan.

  • Derya: Büyük deniz anlamında.

  • Desen: Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri.

  • Deste: Bağlam, demet.

  • Destegül: Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek. Bağlanmış gül demeti.

  • Devin: Hareket, kımıldanış.

  • Devinsu: Suyun ritmik hareketleri. Akarsu.

  • Devrim: Yerleşik toplumsal düzeni, köklü, hızlı ve geniş kapsamlı olarak niteliksel değiştirme ve yeniden isimlendirme işlemi.

  • Devrin: Bir kişi veya olayın gündemde olduğu tarih dönemi.

  • Dicle: Bir nehir adı. Ulu ırmak.

  • Didar: Güzel yüz. Görme.

  • Dide: Göz, göz bebeği.

  • Didem: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim.

  • Dila: Gönlümü çalan.

  • Dilan: Gönüllerce olan, yürekler dolusu.

  • Dilara: Gönül alan, gönül okşayan.

  • Dilay: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel.

  • Dilber: Gönlü yakan güzel. Alımlı güzel kadın.

  • Dildar: Gönlü baskı altında tutan sevgili.

  • Dilde: Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse.

  • Dilek: İstek, rica, arzu.

  • Dilem: Gönül ilacı.

  • Diler: Dilemek eyleminden.

  • Dilhan: İçten ve yürekten konuşan.

  • Dilnişin: Gönülde yer tutan, hoş, güzel.

  • Dilrüba: Gönlü şen, dertsiz.

  • Dilşah: Gönül şahı, sevgili, sultan.

  • Dilseren: Hatiplik yeteneğini gözler önüne seren.

  • Dilsu: Dil+Su anlamındadır.

  • Diniz: Sakin, dingin.

  • Doğangün: Doğmakta olan gün.

  • Doğay: Ayın yeni doğuş hali.

  • Doğa: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Tabiat.

  • Dolunay: Ayın tam yuvarlak olduğu an.

  • Dora: Doruk, zirve.

  • Durugül: Gül gibi temiz olan.

  • Düş: Hayal, rüya, güzel rüya.

  • Düşüm: Hayalimdeki, düşlediğim, istediğim anlamında.

  • Duygu: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim.

  • Duygun: Duygulu, hassas, hisli kişi.

  • Duygunisa: Duygulu, hassas kadın.

E Harfi

  • Ebru: 1. Keman kaş. 2. Bulut rengi. 3. Bir sanat dalı

  • Ece: Kraliçe. Güzel kız, kadın.

  • Ecegün: Çok güzel bir günde doğan.

  • Ecem: Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında.

  • Ecenaz: Nazlı güzel.

  • Ecesu: Su gibi berrak ve güzel.

  • Ecmel: Çok güzel.

  • Eda: Naz, cilve. Davranış,tavır. Verme,ödeme. (Namaz için)kılma, yerine getirme. Üslup.

  • Efil: Rüzgar, dalgalanma.

  • Efsun: Büyü, sihir.

  • Elanaz: Ela gözlü, nazlı güzel.

  • Elanur: Ela gözleriyle nur saçan.

  • Elçin: Deste, tutam.

  • Elif: Kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız.

  • Elife: Tutku, istek, alışılan şey.

  • Eliz: El izi.

  • Elvan: Renkler, çeşitler.

  • Emel: Arzu, özlem. Amaç, istenen şey.

  • Emet: Bereket, bolluk.

  • Emine: İnanılır, güvenilir.

  • Erçil: Doğru, inanılır, güvenilir kişi.

  • Erda: Beyaz karınca.

  • Erem: Cennet

  • Erendiz: Jüpiter gezegeninin adı.

  • Erke: Enerji, iş başarma gücü; Nazlı.

  • Erna: İşveli,cilveli,şen şakrak sevgili.

  • Eşay: Ayin güzelliğiyle eşdeğer güzelliğe sahip olan.

  • Esen: Sağlıklı, salim.

  • Esengül: Rüzgar gibi esen, gül gibi güzel kokan.

  • Eser: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça.

  • Esim: Rüzgar gibi olan.

  • Esin: Sabah rüzgarı.

  • Eşlem: Selametli, güvenilir

  • Esma: İsimler, adlar. Çok yüksek olan.

  • Esmacan: Adı can olan.

  • Esmagül: Adı gül.

  • Esmanur: Adı nur.

  • Esna: Yüksek, yüce. Bir işin yapıldığı an.

  • Esra: En çabuk, çok çabuk.

  • Eva: Havva. Yaratılan ilk kadın.

  • Eylül: Sonbaharda bir ay adı.

  • Ezgi: Melodi, şarkı, türkü.

  • Ezgin: Sesi düzenli gelen. Paraca durumu bozuk olan. Çok sıkıntı çekmiş.

  • F Harfi

  •  

  • Fatma: Çocuğunu sütten kesen kadın.

  • Fatmagül: Gül gibi güzel yeni anne olmuş kadın.

  • Fazilet: Erdemli, iyi ahlaklı.

  • Ferah: Aydınlık, iç açıcı.

  • Ferahgül: Güzelliğiyle neşe saçan.

  • Ferahnur: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatan.

  • Feray: Ay ışığı, ayın parlaklığı, ışıltı saçması.

  • Fercan: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan.

  • Ferda: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet.

  • Ferdacan: İçtenliğini hiç kaybetmeyecek olan.

  • Ferhan: Sevinçli, gönlü hoş.

  • Feri: Köke değil dallara ait olan. İkinci derecede olan.

  • Feride: Eşi benzeri olmayan, tek. Çok değerli inci.

  • Feris: Şık, zarif.

  • Ferisu: Temizliği ve berraklığıyla ışık saçan.

  • Fernur: Aydınlık, ışık.

  • Fersude: Eskimiş, yıpranmış, örselenmiş.

  • Ferzin: Kraliçe.

  • Feyza: Bolluk, çokluk, bereket. Taşkın.

  • Feza: Boşluk, sınırsızlık; Uzay.

  • Fidan: Yeni yetişen ağaç.

  • Figen: Yaralayan, kıran

  • Filiz: Tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güzel vücutlu.

  • Firdevs: Cennetler. Cennet bahçeleri.

  • Firuze: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı.

  • Fulya: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek.

  • Funda: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik.

  • Füruzan: Parlayan, parlak.

  • Füsun: Büyü.

G Harfi

  • Gamze: Göz kırpma, gözle işaret; Nazlı bakma; Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur.

  • Gaye: Amaç, erek.

  • Gazal: Ak geyik, ahu; Geyik yavrusu; Güzel söz (mecazi)

  • Gazel: Konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume; Tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; Sonbahar vaktinde düşen yapraklar.

  • Gece: Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre.

  • Gelincik: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek.

  • Gerçek: Yakıştırma veya yalanı olmayan.

  • Gizem: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey.

  • Gök: Yerin göz ile görülebilen ufuklarından başlayarak yukarıda kubbenin içi gibi gözüken sonsuz boşluk; Mavi renk.

  • Gökben: Ben gökyüzü anlamında.

  • Gökçe: Güzel, gösterişli - Yiğit, cesur - Mavi gözlü.

  • Gökçenaz: Nazlı mavi.

  • Göksu: Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı.

  • Gökyel: Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz.

  • Gonca: Tam açılmamış çiçek

  • Goncagül: Gül goncası.

  • Gönen: Rutubet, yaşlık; Ekilecek toprağın tavlandırılması.

  • Gönül: İstek, arzu, sevgi.

  • Gönülgül: Gül gibi zarif bir gönlü olan.

  • Görke: Heybetli.

  • Görkem: Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, ihtişam.

  • Gözde: Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok güzel.

  • Gözdem: Beğendiğim, sevdiğim, saydığım, bitanem.

  • Gözdenaz: Nazlı güzel.

  • Gözdenur: İnsanlara vermiş olduğu iç huzurla herkesin beğenisini kazanan.

  • Gözen: İlgi çekici, samimi; Sulak yer; Pınar

  • Güher: Cevher.

  • Gül: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül.

  • Gülal: Gülün kırmızısı gibi güzel.

  • Gülay: Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan.

  • Gülbahar: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi

  • Gülben: Gül yüzlü,gül gibi beni olan.

  • Gülbin: Gül fidanı, gül yetişen yer.

  • Gülcan: Gül gibi güzel kişi.

  • Gülce: Gül gibi.

  • Gülçiçek: Her yönüyle güzel olan.

  • Gülçin: Gül toplayan, gül seven.

  • Gülden: Güle ilişkin, gülden yapılmış. Gül soluklu.

  • Güleda: Gül gibi güzel ve nazlı.

  • Gülen: Güleç yüzlü, mutlu anlamında.

  • Gülenay: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel.

  • Gülfem: Ağzı gül gibi olan

  • Gülfer: Zarifliği ve güzelliğiyle göz kamaştıran.

  • Gülgen: Güler yüzlü.

  • Gülgün: Gül renkli; Gülen, gülümseyen.

  • Gülhan: Gül kadar çok sevilen, han, hakan

  • Gülin: Güzel, zarif.

  • Gülinaz: Nazlı, güzel.

  • Gülistan: Gül bahçesi.

  • Güliz: Gül yetiştiren.

  • Gülizar: Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam.

  • Gülnihal: Gül fidanı.

  • Gülnisa: Gül gibi kadınlar anlamında.

  • Gülnur: Işık saçan güzellik.

  • Gülperi: Gizemli gül, saklı gül.

  • Gülriz: Gül saçan.

  • Gülru: Gül yüzlü, gül yanaklı

  • Gülşah: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan.

  • Gülsanem: Çok güzel kadın.

  • Gülselin: GÜLSELİ. Coşkulu bir güzelliğe sahip olan.

  • Gülşen: Gül bahçesi.

  • Gülsu: Gül ve su gibi güzel.

  • Gülsün: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında.

  • Gülten: Gül tenli, vücudu gül gibi

  • Gülüm: Bana ait olan gül. Canım.

  • Gülümse: Tebessüm et.

  • Gün: 24 saatlik zaman dilimi; Güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; Güneş, yaşam.

  • Günal: Işık al, ışıklı ol.

  • Günan: Doğumuyla sevinç getiren; Anılan gün.

  • Günay: Hem gün, hem ay.

  • Günçiçek: Ay çiçek.

  • Günden: Güne ilişkin, güneşe ilişkin; Güneşten bir parça.

  • Gündüz: Günün aydınlık bölümü.

  • Güneş: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi.

  • Günhan: Oğuzhan'ın altı oğlundan biri.

  • Günnaz: Nazlı kişi.

  • Günnur: Güneş gibi ışık saçan.

  • Günsu: Gün gibi aydınlık, su gibi berrak.

  • Güray: Bol ışıklı ay, güçlü ay.

  • Gürdal: Güçlü dal, sık dal.

  • Güven: Güvenmekten, yürekli ol anlamında.

  • Güz: Sonbahar.

  • Güzay: Güneş olmayan yer; Kuzey; Güz ve ay.

  • Güzel: Hoşa giden,hayranlık uyandıran.

  • Güzin: Seçilmiş, seçkin, Beğenilen.

  • Güzün: Güz mevsiminde olan.

H Harfi

  • Habibe: Sevgili,seven dost.

  • Hale: Ayın çevresindeki ışık halkası.

  • Halenur: Kutsal ışık.

  • Handan: Güleç, sevinçli,şen şakrak.

  • Hande: Gülüş,gülme. Açılma. Eğlenme.

  • Hanife: Allah'ın birliğine inanan; Hz. Muhammed zamanından önce tek tanrıya inanan.

  • Harika: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran.

  • Hasibe: Değerli,soyca temiz,soylu.

  • Haslet: Doğuştan gelen güzel huy.

  • Havva: Yaratılan ilk kadın.

  • Hayal: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü.

  • Hayat: Ömür, Yaşam.

  • Hazal: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği.

  • Hazan: Sonbahar.

  • Helin: Yuva.

  • Henna: Kına Ağacı.

  • Hera: Mitolojide analığın yüceliğini temsil eden tanrıça.

  • Hesna: Güzel,hanımefendi kadın.

  • Heves: Bir şeye duyulan istek.

  • Hevin: Aşk, Sevda.

  • Hicran: Ayrılık,bir yerden ayrılmak. Ayrılığın sebep olduğu dayanılmaz acı.

  • Hilde: Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek.

  • Hilâl: Ayın yay biçimindeki görünüşü,yeni ay,ayça.

  • Hoşseda: Hoşa giden ses.

  • Hülya: İnsanın kurduğu tatlı düş; Sevda.

  • Hüma: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu.

  • Hümeyra: Kızıllık, pembelik.

  • Hüner: İnce ve şaşırtıcı ustalık.

İ Harfi

  • İclal: Ağırlama,ikram. Büyüklük,ululuk.

  • İdil: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; Volga ırmağına Türkler'in verdiği ad.

  • İdilsu: Su için yazılmış şarkı.

  • İklil: Taç esfer.

  • İlayda: Su perisi

  • İlbüke: İlbey hanımı, seçkin hanım.

  • İlcan: Ülkenin canı,sevdiği.

  • İlgi: İki şey arasındaki ilişki; Bir şeye duyulan merak; Eğilim

  • Ilgın: Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık (genellikle küçük akarsu kıyılarında bulunur).

  • İlgin: Yabancı,gurbette yaşayan.

  • Ilgıt: Esinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında

  • İlgün: Ülke güneşi. Başkaları,yabancılar.

  • Ilım: Uzlaşmacı yumuşaklık.

  • İlkbahar: Yılın ılık mevsimi.

  • İlkcan: İlk doğan çocuklara verilen ad.

  • İlke: Temel alınan düşünce, kural.

  • İlkgüz: Eylül ayı.

  • İlkim: İlk çocuklar için kullanılan adlardan. Önce,öncelikle.

  • İlknur: İlk ışık.

  • İlkyaz: İlkbahar.

  • İlma: Parlatma. Belirleme,işaret etme.

  • İlsel: İlle ilişkili, yurtla ilişkili.

  • İlsu: Ülkenin suyu, bereketi.

  • İmer: Zengin,varlıklı.

  • İmge: Düş, hayal, görüntü, tasarım.

  • İmran: Evine bağlı, evcimen anlamında.

  • İmren: İmrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği.

  • İnci: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde.

  • İncilay: Parlama,ışıldama.

  • İncinur: İnci gibi ışıklı,parlak.

  • İpar: Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek

  • İpek: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş. Kibar,zarif.

  • İrem: Bahçeleriyle ünlü masal kenti

  • İren: Özgür, serbest

  • İris: Mitolojide Tanrıların elçisi.

I Harfi

  • Irmak: Akarsuların En büyüğü.

  • Işık: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji. Aydınlık,nur.

  • Işıl: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık

  • Işılay: Işıltılı ay, parlayan ay.

  • Işıltı: Parıltı, titrek ışık.

  • Işın: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi

  • Işınbıke: Aydınlık saçan kadın.

  • İsmihan: Hükümdar ismi.

  • Itır: Güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans.

  • İyilem: Güzellik,iyilik.

  • İzel: El izi anlamında.

  • İzem: Büyüklük, ululuk.

  • İzgi: Güzel, adaletli, zeki.

  • İzim: Önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti anlamında.

  • İzlem: İzlemek eylemi.

J Harfi

  • Jale: Çiğ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su damlaları.

  • Jalenur: Parlayan,ışıldayan çiğ.

  • Janseli: Güneşin Doğduğu Yer (Çerkez İsmi).

  • Janset: Güneşin Doğuşu (Çerkez ismi).

  • Jasmin: Yasemin.

  • Jeyan: Kızan, kükreyen.

  • Jinsal: Çağ, yaş, dönem.

  • Jülide: Dağınık,karmakarışık.

K Harfi

  • Kader: Alınyazısı,yazgı. Talih.

  • Kainat: Var edilen şeylerin hepsi, yaratılanlar.

  • Kamelya: Pembe,kırmızı,beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi.

  • Kamer: 1. ay; Mecazi parlak ve güzel anlamında.

  • Kamile: Tam,eksiksiz. Kemale ermiş. Bilgin, bilgili.

  • Kamuran: İstediğine ulaşmış, mutlu.

  • Karaca: KARACA: Rengi karaya yakın, esmer; Avrupa ve Asya'nın ılıman bölgelerinde yaşayan kısa ve çatallı boynuzlu bir memeli hayvan.

  • Karanfil: Kokulu bir çiçek.

  • Kardelen: Kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi.

  • Karmen: Parlak kırmızı.

  • Kayra: Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik; Tanrıdan geldiğine inanılan iyilik; İhsan, lütuf.

  • Kerime: Cömert. Ulu,büyük. Kız çocuk.

  • Kevser: Cennette bulunduğuna inanılan su.

  • Kıvanç: Sevinç

  • Kıvılcım: Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası.

  • Kızıltan: Kızıl renk almış tan.

  • Kösem: Sürünün önünden giden,yol gösteren koç. Cildi temiz,pürüzsüz.

  • Kuğu: Beyaz tüylü bir su kuşu.

  • Kumru: Sevgilisine düşkünlüğüyle bilinen güvercin benzeri bir kuş.

  • Kumsal: Kumla örtülü deniz kıyısı.

L Harfi

  • Lale: Çan biçiminde bir çiçek.

  • Lalehan: Lalelerin sultanı.

  • Lalezar: Lale yetiştirilen yer,lale bahçesi.

  • Lamia: Parlayan, parlak.

  • Latife: Yumuşak, hoş, güzel, nazik, Güldüren güzel söz, şaka.

  • Leman: Parlama, parıltı.

  • Lemis: Dokunma, elleme.

  • Lerzan: Titreyen, titrek.

  • Leyan: Parlayan,parlayıcı, Konfor, Lüks hayat.

  • Leyla: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın; Çok karanlık gecede görülen ışık.

  • Leylifer: Gece ışığı.

  • Lila: Açık eflatun.

  • Linet: Sürgün.

M Harfi

  • Mahire: Hünerli, becerikli.

  • Mahperi: Güzeller güzeli.

  • Maide: Üzerinde yemekler bulunan sofra; Yemek, ziyafet.

  • Manolya: Bir süs bitkisi.

  • Maral: Dişi geyik.

  • Mavisu: Deniz.

  • Mayıs: Bir Bahar ayı.

  • Mebruke: Kutlu kadın ("mübarek kelimesinin dişisi").

  • Mediha: Övülen, beğenilen, sevilen kadın.

  • Mehir: Ay parçası.

  • Mehpare: Ay parçası gibi güzel.

  • Mehtap: Ay ışığı, dolunay.

  • Mehveş: Ay gibi güzel kadın.

  • Melda: İnce ve taze bedenli.

  • Melek: Tanrı katında bulunan ruhani varlıkların her biri; Pek güzel, yumuşak huylu ve masum (mecazi).

  • Meliha: Güzel, şirin, sevimli.

  • Melike: Kadın hükümdar, padişah eşi.

  • Melis: Bal, Bal arısı.

  • Melisa: Oğul otu.

  • Meltem: Yazın karadan denize doğru esen yel.

  • Menekşe: Mor beyaz renkli, kokulu, yuvarlak yapraklı bir çiçek.

  • Meral: Dişi geyik, ceylan.

  • Mercan: deniz dibine ağaç gibi kök salarak büyüyen, hayvan gibi duyguya sahip, kırmızı renkli, kalker iskeletli bir canlı türü.

  • Merve: Mekke'de Safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı.

  • Meryem: İsa peygamberin annesinin adı.

  • Merze: İsa peygamberin annesinin adı.

  • Meyyal: Meyleden,aşırı istekli. Fazlaca eğilen. Eğik.

  • Mihriban: Dost,sevgili,yarendeş. İyi yürekli,güler yüzlü.

  • Mihrican: Dost, sevgili, Sonbahar.

  • Mihrigül: Güler yüzlü, dost, sevecen, güzel.

  • Mihrinaz: Güler yüzlü, dost, sevecen, güzel.

  • Mihrinur: Güldüğünde ışıklar saçan.

  • Mimoza: Bir süs bitkisi.

  • Mina: Mine. Liman. Şişe,cam,billur. Şarap şişesi.

  • Mine: İnce ve parlak nakış; Madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası; Şişe, cam, billur sırça.

  • Miray: Yılın ilk aylarında doğan.

  • Mircan: Güneş gibi aydınlık.

  • Mısra: Manzumenin satırlarından her biri, dizeler.

  • Müge: Güneş gibi aydınlık.

  • Müjde: Sevindirici haber; İyi haber getirene verilen bağış.

  • Müjgan: Kirpikler.

N Harfi

  • Nadide: Az bulunur, görülmemiş, Çok değerli, eşsiz.

  • Nadire: Az bulunan.

  • Nağme: Güzel uyumlu ses, ezgi; Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz.

  • Nahide: Venüs gezegeni. Ergenlik çağında genç kız.

  • Narin: İnce, ince yapılı, kibar.

  • Naşide: Şair, şiir okuyan ve yazan.

  • Naz: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış.

  • Nazan: Cilve yapan, nazlanan, nazenin.

  • Nazer: Nazar.

  • Nazgül: Gül kadar güzel olan, nazlı.

  • Nazlıgül: Naz yapan han anlamında.

  • Nazlım: Naz yapan; İşveli(m), edalı(m)

  • Necla: Evlat,çocuk. Soylu.

  • Nefise: Çok güzel, değerli.

  • Nehir: Akarsu, ırmak.

  • Nehire: Gereğinden fazla.

  • Nergis: Bir süs bitkisi.

  • Nermin: Yumuşak, narin, ince.

  • Neşe(m): Gönül açıklığı(m), sevinc(im)

  • Nesli: Soylu

  • Neslihan: Han soyundan. Sevgi ile hükmeden.

  • Neslişah: Şah soyundan.

  • Nesrin: Yaban gülü

  • Neşve: Keyif, neşe.

  • Neva: Ses, ahenk; Güç, zenginlik, servet; Nasip; Türk müziğinde bir makam.

  • Nevade: Torun anlamında.

  • Neval: Talih, kader, kısmet.

  • Nevbahar: İlkbahar, ilkyaz.

  • Neveser: Türk Müziğinde Dede Efendi'nin bulduğu bileşik bir makam.

  • Nevgece: Yeni yeni oluşan gece.

  • Nevgül: Yeni açmış gül.

  • Nevid: Yeni, yepyeni.

  • Nevra: Beyaz çiçek, Işıklı olma, parlaklık.

  • Nevres: Yeni yetişen.

  • Neyir: Işıklı, aydınlık, parlak.

  • Nigar: Resim kadar güzel sevgili; Nakış; Resim.

  • Nihal: İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Fidan,taze sürgün.

  • Nihan: Saklanmış, gizli olan; Sır.

  • Nil: Çivit. Mısır'da bir nehir.

  • Nilay: Işıklı mavi,ışıklı lacivert.

  • Nilgün: Lacivert renkli, çivit renginde.

  • Nilüfer: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi.

  • Niran: Nurlar, aydınlıklar, ışıklar, Ateşler, Cehennem.

  • Nisa: Kadın, kadınlar.

  • Nisan: Gelin çiçeği; İlkbaharın ilk ayı.

  • Nüket: Nükte, zarif, güzel sözler.

  • Nükhet: Güzel koku.

  • Nükte: İnce anlamlı, düşündürücü şaka söz.

  • Nur: Aydınlık, parıltı, parlaklık.

  • Nuran: Nurlu, ışıklı.

  • Nuray: Işık saçan.

  • Nurcan: Aydınlık insan.

  • Nurfer: Işık veren, aydınlatan, ferahlatan.

  • Nurgül: Nur, Gül.

  • Nurgün: Nur, Gün.

  • Nurperi: Bir peri kadar göz kamaştırıcı güzelliğe sahip olan.

  • Nursal: Işıksal, ışıkla ilgili.

  • Nursay: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında.

  • Nurseli: Işık seli (yağmuru) anlamında.

  • Nurseza: Nura layık, ışığa, aydınlığa layık anlamında.

  • Nurten: Işık gibi duru tenli anlamında.

  • Nutiye: Gökyüzündeki en parlak yıldız.

O Harfi

  • Oksal: Ok at; Oka ilişkin.

  • Okşan: Sevil, şefkat gör.

  • Olca: Ganimet, bolluk.

  • Olcay: Mutlu, ongun; Rastlantıları düzenlediği ve böylece de insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan şey, şans, talih.

  • Olgaç: Bilgi ve görgüde olgunlaşan.

  • Omay: Gözde, sevilen, beğenilen.

  • Ongu: Sağlık, mutluluk.

  • Ongül: Ön ayak olmak; İlk gül.

  • Orkide: Salepgillerden güzel çiçekli birtakım bitki türlerinin ortak adı.

  • Oya: Bir nesneye oyularak yapılan süs; Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel.

  • Oylum: Hacim, dirim; İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı.

Ö Harfi

  • Ödül: Armağan.

  • Ödün: Kendini yücelt. Zaman. Kez, defa.

  • Önay: Yeni çıkmış ay.

  • Öngül: Direnen, inatçı, Kılavuz, Öncü, teşvik eden.

  • Örgün: Türlü ve düzenli parçalardan oluşan.

  • Övgü: Övme, övmek için söylenen söz.

  • Övgün: Övülmüş, övülen kişi.

  • Övünç: Övünmeye yol açan ya da hak kazandıran şey, kıvanç, sevinç, övünç.

  • Öykü: Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay.

  • Özben: Bireyin kendi varlığı; Gerçek ben anlamında.

  • Özde: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan.

  • Özge: Yabancı, İyi,güzel. Cana yakın, şakacı. Yürekli, gözü pek.

  • Özgen: Başına buyruk. Rahat. Özü geniş. Kuzu kulağı otunun filizi.

  • Özgül: Gerçek gül, benim gülüm anlamında.

  • Özlem: Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da bir şeyi görme, kavuşma isteği; Hasret.

  • Özlen: Görme isteği uyandır, kavuşma isteği ver, seni özlesinler.

  • Öznil: Nil gibi verimli.

  • Öznur: Özü ışıklı, aydınlık.

  • Özsu: Besleyici su, besisuyu, bitkilerin dokularında bulunan su.

  • Özten: Güzel tenli.

  • Özün: Şiir, Hak edilmiş ün.

P Harfi

  • Pamira: Orta Asya'da bir yayla

  • Papatya: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi.

  • Parla: Parlamak eyleminden parla, ışık saç; Başarılı ol, ünün sanın artsın; Güzel ol, güzel görünüşlü ol.

  • Pelin: Acı ve güzel kokulu bir bitki.

  • Pelinsu: Pelin+Su, hem pelin hem su anlamında.

  • Perçem: Kahkül.

  • Peri: Cisimleri çok latif ve görünmez olan hoş yaratık; Güzel insan, güzel kimse.

  • Perran: Uçan, uçucu.

  • Pervin: Ülker yıldızı.

  • Petek: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları.

  • Peyda: Belli, açık, ortaya çıkmak, oluşmak.

  • Pınar: Büyük su kaynağı.

  • Pırıltı: Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık.

R Harfi

·         Rabia: Dördüncü.

·         Rahşan: Parlayan, parlak, aydınlık,ışıltı.

·         Rana: İyi, güzel, yumuşak, hoş.

·         Ravza: Sulu, su yatağı yer; Bahçe.

·         Rebia: Bahar.

·         Renan: Çok ses çıkaran, çınlayan.

·         Rengin: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel.

·         Revan: Yürüyen, giden; akan, akıp giden. Ruh, can.

·         Reyhan: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen.

·         Rezzan: Ağırbaşlı, onurlu.

·         Rima: Dişi ceylan yavrusu.

·         Rosa: Gül rengi,pembe kırmızı arası bir renk.

·         Rüçhan: Üstünlük.

·         Ruhan: Güzel kokulu

·         Ruhsar: Yanak, yüz, güzel yüz.

·         Ruhşen: Neşeli,canlı.

·         Ruhugül: Gül kadar temiz bir ruha sahip olan.

·         Rukiye: Büyü, sihir.

·         Rüya: Düş; Gerçekleşmesi imkansız durum, hayal; Gerçekleşmesi beklenen şey, umut.

S Harfi

  • Saba: Gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. Türk müziğinde bir makam.

  • Sabah: Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler.

  • Sahra: Kır, ova, çöl.

  • Saliha: Yararlı, iyi, elverişli.

  • Sanal: Sanlı ol, ünlen.

  • Sanem: Çok güzel kadın; Put.

  • Sara: Halis, saf, katkısız.

  • Sare: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; İhtiyaç, susuzluk.

  • Saye: Gölge; Koruma, yardım, sahip çıkma.

  • Saygın: Sayılan, sevilen.

  • Sayıl: Her zaman saygı gör.

  • Sebla: Uzun kirpikli göz.

  • Seçil: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen.

  • Seda: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı.

  • Sedef: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş.

  • Seden: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak.

  • Segah: Doğu müziğinin makamlarından.

  • Seher: Tan ağartısı.

  • Sel: Taşkın su.

  • Selda: Bir söğüt cinsi.

  • Selen: Haber, Müjde.

  • Selin: Gür akan su.

  • Selinti: Ufak sel.

  • Selis: Akıcı söz.

  • Selma: Barış içinde, huzur, erinç.

  • Selmin: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan.

  • Selva: Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad.

  • Selvi: İnce uzun ağaç.

  • Sema: Gökyüzü; Göç.

  • Semanur: Nurlu gökyüzü.

  • Semen: Yasemin çiçeği. Semizlik.

  • Semin: Değerli, pahalı; Semizlik.

  • Semiramis: Babil'in Asma Bahçeleri'ni kurduran Asur kraliçesi.

  • Semra: Esmer kadın.

  • Sena: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adi.

  • Senahan: Metheden, alkışlayan, öven.

  • Senar: Yar, aşık, seven insan.

  • Senay: Ay gibi güzelsin.

  • Senem: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel.

  • Sera: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç.

  • Serap: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı.

  • Seray: Ay gibi güzel.

  • Seren: Gemi direği.

  • Serpil: Gelişmek, büyümek.

  • Serpin: Yağmur.

  • Serra: Rahatlık, kolaylık.

  • Sertab: İnatçı anlamında.

  • Seval: Severek al anlamında.

  • Sevda: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek.

  • Sevdem: Sevginin en son demi.

  • Seven: Bir başkasına sevgi duyan.

  • Sevgi: İnsanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.

  • Sevgül: Gül gibi sevilen.

  • Sevil: Her zaman sevilen biri ol.

  • Sevim: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik.

  • Sevinç: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku.

  • Sevtap: Tapılacak kadar çok sevilen.

  • Seylan: Sel, akma, akış.

  • Seyyal: Akıcı, akışkan.

  • Sezen: Hisseden, sezgili.

  • Sezgi: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği.

  • Sezin: Sezinleme işi, sezme. Duygulu,anlayışlı.

  • Sibel: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası (Fransızca "si belle": öylesine güzel anlamında).

  • Sıla: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ.

  • Sim: Gümüş gibi parlak ve beyaz.

  • Sima: Yüz, çehre.

  • Simge: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler.

  • Simirina: İzmir'in eski adı. Aynı zamanda Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı.

  • Sinem: Yüreğim, çok sevdiğim.

  • Sitare: Yıldız.

  • Soneda: Nazlı olmaması temenni edilen.

  • Songüz: Kasım ayının halk arasındaki adı.

  • Sonyaz: Sonbahar.

  • Su: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı.

  • Süheyla: Yumuşak ve iyi huylu,mütevazı kadın.

  • Sumru: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi.

  • Suna: Boylu, poslu, yakışıklı. Yaban ördeği.

  • Sündüs: Ham ipek, ipekli.

  • Surperi: Peri güzeli.

  • Süsen: Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek.

  • Suzan: Yakan, yakıcı.

Ş Harfi

T Harfi

  • Taçnur: Mutluluk.

  • Tahire: Gündoğusundan esen rüzgar.

  • Taibe: Tövbe eden, pişmanlık duyan.

  • Talha: Güzellik.

  • Talia: Güzel, şirin.

  • Taliha: Rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi veya kötü durumlar hazırladığına inanılan doğa üstü güç, şans, felek.

  • Tanseli: Şafak vakti gelen sel.

  • Tansu: Göğüsle ilgili.

  • Tanyel: Katıksız, arı - Seçilmiş.

  • Tanyeli: Tan vakti esen rüzgar.

  • Tara: Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad.

  • Tayyibe: 1. İyi davranış. 2. Yatıştırıcı, hoşa giden söz.

  • Tenay: Uygun, yakışan - Yetkili olan - Dine uygun hareket eden.

  • Tendü: Öz, asıl.

  • Tennur: Yüksek, ulu.

  • Tijen: Taç, taçlar.

  • Tilbe: Put - Güzel kadın.

  • Tuba: 1. Cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç. 2. Güzellik, iyilik. 3. Rahat.

  • Tuğçe: Küçük tuğ.

  • Tülay: Ayın ince ışığı.

  • Tülin: Ayın çevresinde görülen ışık halkası.

  • Tulü: Doğuş, doğma (güneş için) anlamında.

  • Tünay: Gece ve ay.

  • Türkan: 1.Kraliçe. 2.Güzel kız

  • Türkü: Yankı, ses.

U Harfi

  • Ubeyde: Tanrının kölesi.

  • Uğurgül: Uğurlu gül.

  • Uhde: Birinin yapmakla yükümlü olduğu iş, görev.

  • Ulya: En yüce, en ulu, yüksek.

  • Umay: Devlet kuşu .

  • Uzel: Usta, becerikli.

  •  

  • Ümran: 1.Bayındırlık. 2.Uygarlık, medeniyet. 3.İlerleme, mutluluk, refah.

  • Ünzile: Gönderilmiş.

  • Üzgü: Yersiz ve gereksiz olarak çektirilen üzüntü, eziyet.

  •  

  • Vahibe: Hibe eden, bağışlayan.

  • Vahide: Tek yalnızca bir tane.

  • Varide: Gelen, erişen - Söylenti.

  • Vedia: Korunması için bırakılan emanet.

  • Verda: Gül.

  • Vildan: Yeni doğmuş çocuklar.

  • Vira: Durmadan, aralıksız, sürekli.

Y Harfi

  • Yağmur: Bulutlardan yeryüzüne düşen su damlacıkları.

  • Yaprak: Bitkilerin solunumunu sağlayan, yeşil ve türlü biçimlerdeki ince bölüm.

  • Yaren: Dost, arkadaş.

  • Yaşam: Hayat.

  • Yasemin: Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki.

  • Yelda: 1.Uzun. 2.Yılın en uzun gecesi.

  • Yeliz: Ferah yer, aydınlık, havadar.

  • Yeşim: Açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir taş.

  • Yıldız: Gökyüzündeki ışıklı cisimlerin her biri.

  • Yonca: Çiçekleri kırmızı veya mor renkli çayır bitkilerinin genel adı.

  • Yudum: Bir içimlik sıvı.

  • Yüksel: Başarı kazan, yücel.

Z Harfi

  • Zehra: Çok beyaz, parlak yüzlü.

  • Zehre: Çiçek.

  • Zeliha: Züleyha, su perisi.

  • Zennan: Kadınlar.

  • Zennur: Zinnur, nurlu, ışıklı.

  • Zeren: Anlayışlı, kavrayışlı.

  • Zerin: Altından ya da altına benzer olan.

  • Zerrin: Altından yapılmış.

  • Zeynep: Süs, bezek.

  • Zinnur: Nurlu, ışıklı

  • Zişan: Şanlı, şerefli - Bir tür lale.                                          

 

  • Zübeyde: Öz, asıl.                                                                   Zuhal: Satürn gezegeninin adı.

  • Zühre: Çoban yıldızı, venüs.

  • Zulal: Hafif, güzel, soğuk su.

  • Zülal: Saf, temiz, hafif tatlı su.

  • Züleyha: Su perisi - Hz.Yusuf'un karısı.

  • Zümra: Akıllı, çabuk kavrayan kadın.

Zümrüt: Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol